Çarşamba, Mayıs 24, 2006

Part-time yada freelance? Yeter ki olsun...

Türkiye'de işsizlik var mı? Evet... Genç nüfus oranı yüksek mi? Evet... Katma değerli işler yaratıp, gelişmekte olan bir ülke olarak birçok konuda global arenada fark yaratmamız gerekiyor mu? Evet... Güzel...!
O zaman freelance ve home office çalışmak gibi kavramlar neden hala hayatımızın bir parçası olamadı?
Yukarıdaki bölüm 16 Aralık 2005 tarihinde yayınladığım "Evden çalışıyorum, herkese yarıyor..." isimli yazımın giriş paragrafıydı.

Geçtiğimiz haftasonu Hürriyet İK'da yer alan bir yazı bir zamanlar bu konuya ucundan dokunduğumu ve hatırlatmamın zamanının geldiğini farkettirdi.

Hürriyet İK demiş ki:
ABD ve Avrupa’da öğrenciler, hatta ev kadınları part-time çalışıyor. Bu alışkanlık ve alışkanlığın yarattığı iş-işçi bulma sistemleri Türkiye’de gelişmiş değil. Ama üniversitelerin kampüslerde toplanması ve perakende sektörünün gelişmesiyle part-time çalışma artıyor. Öğrenciler en çok mağaza, market, restoran ve call center’larda part-time olarak çalışıyorlar. Kampüste çalışan çok sayıda öğrenci de var. Fakat yine de Türkiye’de part-time çalışma kültürü yaygın değil.
Evet doğru! Bu kültür ülkemizde yaygın değil, yaygınlaşması lazım, hatta part-time çalışma kültürünün yanında freelance çalışanlarında desteklenmesi gerekiyor.

Şirketlerin risklerini yayması, bireylerin kendilerini geliştirmesi, tecrübe kazanması, işsizlik sorunun büyük ölçüde azalması ve yaratıcılığa, inovasyona, katma değerli projelere ivme kazandırılması anlamında çalışma kültürümüzün bu yönde yaygınlaştırılmasından daha kolay bir yöntem düşünemiyorum.

Yaklaşık 6 ay önce yazdığım "Evden çalışıyorum, herkese yarıyor..." isimli yazımı "bekleyelim görelim..." diye bitirmiştim.

Hareketlenme başladığına göre, biraz daha bekliyoruz...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hatta bu konuyla ilgili bir web sitesi bile açılmış. www.evofis.com