Salı, Ocak 30, 2007

Web girişimlerinin değerlerini belirlerken temel kriterler nelerdir?

Bu hafta BusinessWeek'de Web 2.0 masaya yatırılmış. Haberi okuyunca konuyla ilgili bana çok sorulan bir sorunun cevabını birkaç satırla vermek istedim.

Ülkemizde son birkaç aydır özellikle Web 2.0 alanında satın almalara şahit oluyoruz. Her ne kadar anlaşmaların rakamları açıklanmıyor olsada kulaktan kulağa gezen rakamlar genel anlamda sektördeki değerler konusunda bizlere fikir verebiliyor.

Herkesin yakından bildiği alımlara baktığımızda aklımıza öncelikle izlesene.com, beyazperde.com ve fotokritik.com geliyor.

Acaba bu tür girişimlere fiyat teklifinde bulunan yatırımcılar hangi kriterleri baz alıyorlar ya da almalılar?

Kısaca listelemem gerekirse ana hatlarıyla bir girişime verilen değerin arkasında şu kriterler yatıyor.
  • Ziyaretçi ve sayfa gösterim istatistikleri
  • Kullanıcı sayısı
  • Gelir modeli
  • Marka değeri
  • Sektördeki oyuncu sayısı
  • Servisin kopyalanabilirliği
  • Servisin bulunduğu pazardaki trendler
Elbette benim yazdığım kriterler genişletilebilir, ve detaylı bir analiz aşamasında mutlaka çok farklı çalışmalar yapılmalıdır.

Ancak genel anlamda bir değerleme için yukarıda yazdığım kriterler yeterli olacaktır.

Perşembe, Ocak 25, 2007

Mobile Monday'de bu ay Web 2.0 konuşulacak

Dünyada birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de her ayın ilk Pazartesi günü gerçekleştirilen Mobile Monday (MoMo) etkinliğinde bu ayın konusu Web 2.0 olacak.

5 Şubat 2007 Pazartesi günü Ericsson Mobility World'de gerçekleşecek etkinliğin programında bu ay bende bir sunum ile yer alıyor olacağım.

Benim dışımda Alemşah Öztürk ve Cem Sertoğlu bu ayın sunumlarını gerçekleştirecek değerli isimler.

Cem Sertoğlu'nun henüz açıklanmamış olan projesi Mondus.net de bu etkinlik kapsamında tanıtılıyor olacak.

MoMo Şubat programı için buraya tıklayabilirsiniz.

Cem Sertoğlu'nun konuyla ilgili yazısına da buradan ulaşabilirsiniz.

Netflix, DVD kalitesinde ücretsiz film gösterimine başlıyor!

Biraz önce Forbes'dan okuduğum habere göre, DVD kiralama servisi Netflix yaklaşık 6 ay içinde ortalama 1000 film ile internet üzerinden ücretsiz olarak DVD seyretme imkanı sunmaya başlayacakmış.

Şirketin CEO'sunun yaptığı açıklama üzerine hisse değerleri yaklaşık %3 artış göstermiş.

Bunu neden paylaşıyorum diye sorarsanız, söz konusu gelişme dünyada bu alanda gidilen yönü gösterdiği için büyük önem teşkil ediyor.

Rekabetin kızıştığı video alanında yön artık bu... Treni yakalamak çok zor gözüküyor di mi?

Çarşamba, Ocak 24, 2007

Benim hakkımda bilmedikleriniz...

Murat Buyurgan'ın "Hakkımda bilmediğiniz şeyler!" isimli yazısında pası bana göndermesi ile aynı görevi üstlenmiş oluyorum.

Eğer hakkımda bilmediğiniz birkaç noktayı öğrenmek ilginizi çekecekse okumaya devam edebilirsiniz.
  1. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 7 yıl kaldım ve hayatımın önemli bir o kadar da keyifli dönüm noktalarını orada yaşadım.
  2. Yaklaşık 15 yıldır gitar çalıyorum ve bunun 6 yılı profesyonel olarak üniversite zamanlarımda gerçekleşti. Ancak son 3 yıldır gitarıma gereken önemi gösteremediğimi de itiraf etmem gerekiyor.
  3. Aylık ve haftalık takip ettiğim dergilerin maliyeti çok yüksek olduğu için her ay eşimle bunun tartışmasını veriyoruz. Daha doğrusu o söyleniyor, ben dinliyorum. ;) (dergilerden ilk aklıma gelenler Business Week, Forbes, Business 2.0, Capital, Platin, Infomag, T3, İstanbul Life, TimeOut ve daha birçokları...)
  4. Hazır yeri gelmişken 1,5 yıllık evliyim. :)
  5. Son olarak da şunu söyleyebilirim ki Teknosa ve D&R'a gittiğimde alışveriş yapmadan çıkamıyorum.
Şimdi benim buradan pası bir başka blogger'a atmam gerekiyor ama bugünlerde herkes birbirini bu şekilde mimlediği için kimler açıkta kaldı ucunu kaçırdım. O yüzden benim tanıdığım ve kendisi hakkında bizim bilmediğimiz birkaç özelliğini yazmayan kaldıysa buyursun pasımı ona atıyorum.

Salı, Ocak 23, 2007

Ülkemizde podcast ne durumda?

Biraz önce Techcrunch'da Kiptronic.com'un $4 milyon yatırım aldığı haberini okuyunca biraz düşünceye daldım.

Kiptronic nedir diyorsanız, kendisi podcast'ler için bir reklam servisi.

Düşünceye daldım dememin sebebi ise, ülkemizde podcast'in neden yeterince ilgi görmediğini düşünmemdendi.

Henüz genişbant internet ve video servisleriyle yeni alışan ülkemiz internet kullanıcıları haliyle podcast içeriğinin az da olmasının etkisiyle bu alana fazla ilgi göstermediler.

Podcast, eğer yatırım yapan girişimci olursa değer görecektir.

Ne tür girişimler derseniz. Podcast içeriği üretecek ve paylaşan web servisleri diyebilirim.

Kişisel tahminim şu ki, 2007 yılı içinde podcast alanında bir servis mutlaka açılacaktır ve açılan servis popüler olacaktır.

Bunları neye güvenerek söylüyorum?
Öncelikle standart video servisleri zamanını doldurdu.

İzlesene.com'u takip eden dönemde bir çok farklı video servisi yayına girdi. Bu alanda izlesene.com'un Nokta.com'a satışı gerçekleşttikten sonra birkaç servis daha yarışa katıldı.

Elbette önümüzdeki dönemlerde yeni video servisleri de yayına alınacaktır ancak bu aşamadan sonra açılacak, farklı özelliği olmayan servisler değer yaratamayacaktır.

Genişbantın etkisiyle internette çoklu ortama olan ilgi artmaya devam edecektir, ancak bu ilgiden büyük payı ancak bundan sonra katma değer yaratabilen servisler alacaktır.

Yalnız şöyle bir problem var.

Farklı özellikleri olan video servisleri çok yüksek değer yaratabilecek bile olsalar şimdilik sadece video servisi olarak anılacaklardır.

Ancak podcast tabanı üzerine kurulmuş içerik sağlayan ya da yaratan servisler, hem kullanıcılar tarafından farklı algılanacak hem de ülkemizde açık olan bir alanı doldurmuş olacaklardır.

Kısacası 2007 yılında podcast alanında servis açan girişmciler bu fırsatı avantaja dönüştüreceklerdir.

Web girişimlerini analiz ederken hangi araçları kullanıyorum?

Öncelikle her ne kadar güvenilirliği tartışılıyor olsa da şu an için daha iyisine sahip olmadığımızdan dolayı Alexa'nın istatistiklerine önem veriyorum.

Ancak bunun için Alexa.com'u değil Alexaholic'i kullanıyorum.

Trend analizleri için Google Trends ilk tercihim. Haliyle arama istatistiklerine göre hazırlanmış bir sistem olduğu için doğru anahtar kelimeler ile kaliteli veriler elde edilebiliyor.

Bloglar arasında trendleri analiz etmek için ise, elbette Technorati kullanıyorum. Burada hem ülkemizdeki popüler blogları hem de yazıların içeriğine göre aradığım kriterler hakkında bilgi sahibi olabiliyorum.

Yakın zamanda haberdar olduğum ve kullanmaya başladığım bir diğer servis de BlogPulse. Trend Search ve Conversation Tracker özellikleri ile önemli veriler elde edebiliyorsunuz.

Açıkcası benim işime yarayan Trend Search özelliği oluyor ve yukarıda saydığım diğer araçları da işin içine kattığımda spesifik siteler ile ilgili fikir sahibi olmam, girişim fikirlerini değerlendirmem, mevcut servislerin popülaritesine bağlı pazar değerlerini analiz etmem ve elbette sektörün durumunu incelemem mümkün oluyor.

Burada verdiğim araçlar araştırma yapmakta olduğum konu ile ilgili genel fikre sahip olmam için en çok kullandıklarım oluyorlar.

Tabi bunların yanında detaylı çalışılmış profesyonel raporların yeri farklı ve işin ayrıntısı için güvenilir kaynaklar oluyorlar.

Zaten bu yazımda paylaşmak istediğim detay değil, ana fikir ve genel bilgiyi yakalamak için kullanığım araçlardı.

Türkiye'ye atılmış çamurun lekesini internet temizleyecek! Desteğiniz gerekiyor!

Ülkemizin uluslararası arenada tanıtımı konusunda ciddi anlamda negatif etkisi olan "Midnight Express" (Geceyarısı Ekspresi) filmini bilirsiniz.

Dün gerçekleştirilen "Düş + Zaman = Gerçek" konferansında Alinur Velidedeoğlu birkaç yıl önce filme konu olan "Bill Hayes" ile gerçekleştirdiği özel röportaj sayesinde söz konusu filmin tamamen bir çarpıtma olduğunu ispatlayacağı video'yu YouTube'e eklediğini bildirdi.

Neden YouTube konusuna gelince.

Yapılan röportaj'da Bill Hayes, bu filmde abartıların olduğunu ve kendisine filmde anlatıldığı gibi bir muamelenin yapılmadığını anlatıyor. Bu röportaj o dönemlerde ATV Ana Haber'de işleniyor ve Alinur Velidedeoğlu videoyu CNN ve diğer birçok Amerikan televizyon kanalına gönderiyor.

Ancak söz konusu Amerikan televizyon kanalları filmin halen Amerika'da çok popüler olması ve diğer taraftan reytinglerinin halen yüksek olmasından dolayı bu röportajı yayınlamıyorlar.

Bunun üstüne Alinur Velidedeoğlu bu videoyu internetin gücünü kullanarak yaymak için YouTube'e ekliyor.

Artık önemli olan video'nun olabildiğince izlenmesi ve YouTube'de ses getirmesi.

Destek için bizler neler yapabiliriz ?

-Wikipedia'da Midnight Express konusu var, burada kullanıcı olarak güçlü bir hesaba sahip arkadaşların videoyu "External Links" bölümüne eklemesi önemli olacaktır.

-YouTube'de bu röportaja olabildiğince link verilmeli ve ülkemizden seyredilmesi sağlanmalı. Bu sayede video popüler videolar arasına girecek ve bu sayede YouTube'un tüm kullanıcılarının dikkatini çekecektir. Haliyle İngilizce bir röportaj ve Amerika için popülerliğini yitirmemiş bir konu olduğu için YouTube'de yükselmesi zor olmayacaktır. Özellikle blog sahiplerinin mutlaka konuyu yazmaları gerekiyor.

-"The Truth About Midnight Express" adında web siteleri açılabilir. Google'da "Midnight Express" anahtar kelimesi ile güçlü konuma getirilebilir.

-Ve tabi her konuda hassasiyetini gösteren ülkemiz internet kullanıcılarının konuyu acilen e-mail zinciri haline getirmesi gerekiyor.

Video ile ilgili linkler aşağıdaki gibidir:
The truth about Midnight Express - Part 1
The truth about Midnight Express by Alinur- Part 2

Ülkemizin kara lekesi ve diğer taraftan internetin özellikle böyle konulardaki gücünü gösterebilmek adına herkesi desteğe davet ediyorum.

Eğer ben Türk internet kullanıcısına ve ülkemizdeki bloglara inancım konusunda yanılmıyorsam biz bu işi olması gerektiği gibi pazarlar ve tüm dünyanın gözü önünde lekemizi çıkartırız.

Lütfen desteğinizi gösterin...!

Bu konuyu bloguna ilk taşıyan kişi Murat Buyurgan'dır, ayrıca beni yukarıda sözünü ettiğim harika konferansa davet eden kişi de kendisidir. Murat'a her ikisi için de çok teşekkür ediyorum.

Murat'ın konuyu başlatan yazısına buradan ulaşabilirsiniz.



Cuma, Ocak 19, 2007

WOMM Konferansı için devetiye Webrazzi'de

MediaCat'in 6 Mart 2007 tarihinde düzenleyeceği WOMM Konferansı için 1 davetiye hakkım var ve bunu okuyucularımdan birisine hediye etmek istiyorum.

Detaylı bilgiyi Webrazzi'de bulabilirsiniz.

Çarşamba, Ocak 10, 2007

Ben olsaydım ne yapardım?

Ülkemizdeki web girişimleri arasında bazıları var ki bana "Nasıl yani?!?!?" dedirtiyorlar.

Bazı yazılarımda kendilerine atıflar yapıyorum, bazı ortamlarda belki kulaklarına gider diye dile getiriyorum ama olmuyor. Bazı şirketler girişimlerini mevcut konumlarından çok ama çok yukarılara taşıyabilecekken bunu yapmıyorlar.

Birkaç şirketten örnek vererek, küçük anahtar değişimler ile kazanılabilecek başarıyı daha fazla beklemeden açıkca yazmak istiyorum.

Aslında bu yazıyı tam olarak "Ben olsaydım..." yaklaşımnda algılayabilirsiniz.

Öncelikle beni en şaşırtan şirketle başlamak istiyorum: HemAlHemSat.com

En büyük rakibi GittiGidiyor.com'la arasındaki farkı birkaç küçük düzenleme ve ekleme ile en fazla 6 ayda kapatabilir, ve pazar payını artırabilir.

HemAlHemSat.com ne yapmalı?
Hızlı bir yükseliş için sadece 2 anahtar geliştirme ihtiyacı bulunuyor. Sonrası değişimin devamlılığı için önemli olacaktır ama başlangıçta sadece 2 düzenleme.
  1. Yazılım geliştiriciler için API desteği sağlamalı.
    1. Bu sayede zaten hareketli olan ve herkesin yeni girişimler yapmaya çalıştığı pazarda özellikle fikir sahipleri için bir nimet haline gelecekler, ve birçok girişimden kendi ürünlerine referans sağlayacaklardır.
    2. API desteği ile özellikle belirli kullanıcı profillerinin ilgisini çekecek ve bu alanda öncü bir yaklaşım göstermiş olmakla büyük ses getireceklerdir.
  2. Tasarımda birkaç küçük düzenleme yapmalı.
    1. Değişimi aslında bir süre önce başlatan şirket yeterince konsantre olunmamış gibi gözüken tasarımından birkaç küçük düzenleme ile, kullanıcılara farklı tecrübeler yaşatabilir ve elbette günümüz trendlerindeki tasarımı ile hem sayfa yüklemeleri, hem kullanılabilirlik hem de arama motorları açısından avantajlı konuma gelebilir.
Bir başka şirket ise TNN ya da eski adıyla Türk Nokta Net. Böylesine bir marka gücünü kullanamayıp köşesine çekilmiş olan TNN'nin neden ve neyi beklediğini anlayamıyorum.

TNN ne yapmalı?
Öncelikle eğer Sabancı Telekom bu söylediklerimi yapmaya niyetli değilse, en kısa zamanda markayı satmalı. Bir süre önce Sabancı Telekom'un satışı hakkında Koç Grubu ile anlaşmanın eşiğinden dönülmüştü. Bence bu alanda girişim hedefi olan şirketlerden birisi mutlaka TNN gibi önemli bir markaya yaklaşmalı.
  1. Blog servisi açmalı.
    1. Bunu en kısa zamanda yapabilmesi için ise henüz çok büyümemiş ancak geliştirilmesi özveri ile devam eden başarılı bir servis ile işbirliğine gidebilir. Mesela Gaxxi...!
  2. Mevcut içeriğini kendi blog servisi ve diğer servisler için widget'lar haline getirmeli.
    1. Blog servisini destekleyici nitelikte ve diğer bölümlerini tamamen kaldırmadan kullanıcılarına kendi sayfalarına oyun, resim, alışveriş gibi TNN bölümlerinden içerikleri ekleme şansı verecektir.
    2. Bu yaklaşım fark yaratacak ve kullanıcılarına MySpace tadında bir çalışma ortamı sağlayacaktır.
    3. Diğer blog servislerinin de kullanıcılarının TNN içeriğini yaymasını sağlayacaktır.
  3. E-mail servisini geliştirmeli ve ön plana çıkartmalı.
    1. Blog ile destekleyeceği sosyalleşme yaklaşımını günümüz trendlerinde e-mail çözümleri ile güçlendirecektir. Uluslararası çözümleri araştırıp, bu yapıyı da çok hızlı hayata geçirebilirler. Mesela Zimbra ile işbirliği.
  4. Tasarımına ufak düzenlemeler yapmalı.
    1. 800*600 tasarımdan uzaklaşmalı ve değişimi canlandırmalı.
Bir zamanların AraBul.com'unu da unutmamak lazım.
Tasarım ve geliştirme çalışmalarının devam ettiğini farkettiğim AraBul.com bana kalırsa ülkemizin Alexa'sı olmaya bir numaralı aday şirket.

AraBul.com ne yapmalı?
Kendisini biraz daha AR-GE'ye yöneltip, fark yaratacak çalışmalar ile internette başrol oyuncusu olmaya odaklanmalı. Bunun için de kısa vadede aşağıdaki çalışmaları süratle başlatmalı.
  1. İstatistik servisi açmalı.
    1. Ülkemizdeki web sitelerinin performanslarını yabancı servisler aracılığıyla takip etmek son derece sıkıcı olmaya başlamışken, AraBul.com'un güçlü bir araç çubuğu (toolbar) ile bu servisi modellemeye başlaması yeniden doğuş olacaktır.
  2. Ücretli site eklemeyi kaldırmalı.
    1. Ücretsiz site ekleme ancak istatistik servisinin yaratacağı güç ile premium paketler sunmalı.
  3. Sağlayacağı istatistik verisini paylaşmalı.
    1. Bu paylaşımda Alexa'daki modeli benimseyebilir. Mesela çekilen veri başına ücretlendirme.
  4. Çok ama çok küçük iki tasarım düzenlemesi.
    1. Firefox'a uyumlu hale gelsin
    2. Lütfen RSS ikonlarını standartlara çevirsin...!
    3. KoySepete bağlantılı kayan ürün bandını sabit hale getirsin.
Aslında bu yazı daha birçok firma ile böyle sürer gider ama haliyle yazı da aynı oranda uzar.

Sanırım vermek istediğim ana fikir ortaya çıkmıştır.

Burada yer verdiğim firmalar bu çalışmaları yaparlar ya da yapmazlar onu bilemiyorum ama eğer yaparlarsa verdiğim 6 ay süresi hepsi için geçerlidir ve bu süre sonunda başarıyı hep birlikte görebiliriz.

Son olarak buraya kadar yazımı okuyan ve yeni girişimleri için fikir arayanlara da bir öneri sunmak istiyorum.

Son kullanıcıya dönük servislere odaklanın.
2007 yılının başarılı servisleri arasında yerinizi almak istiyorsanız ülkemizdeki bu açığı ilk kapatan siz olun.

Pazartesi, Ocak 08, 2007

Teşekkürler...!

Biraz önce bir arkadaşımın bildirmesi üzerine haberim oldu.
Google Video'da yer alan Genç Girişimciler Kulübü'nde gerçekleştirdiğim "Web 2.0 ve Türkiye Fırsatları" isimli seminerimin videosu Türkiye bazında Top100'de birinci (1.) sıraya yükselmiş.
Diğer taraftan Google Video genelinde tüm ülkelerde ise Top100'de 36. sırada yer alıyor.

Video, günlük olarak yenilenen listede ne kadar yerini korur bilemiyorum ama ben şu an itibari ile izlenme sayısının 41,055 olmasından ve sıralamadaki yerinden ötürü tüm katkısı olanlara ve özellikle siz izleyicilere çok teşekkür etmek istiyorum.

Burada benim için asıl önemli değer tüm bölgeleri kapsayan Top 100'de 36. sıra değil, Türkiye'deki 1. sıradır.

Her ne kadar listenin devamı benim seminer kaydımın içeriğinden biraz farklı(!) olsa da Web 2.0'a olan ilginin bu seviyelerde olması beni çok memnun etti.

Hepinize tekrardan teşekkürler.