Cumartesi, Eylül 30, 2006

Meteoroloji.com acaba AccuWeather olabilir mi?

Aslında başlangıçta yukarıda bahsettiğim iki servisi de anlatmamda fayda var.

Meteoroloji.com bir süre önce Webrazzi'de incelediğim Doviz.com'un yaratıcılarından Nokta İnternet Teknolojileri A.Ş.'nin bir diğer servisi. Adından da anlayabileceğiniz gibi illere göre hava durumu bilgilerini sunuyor ancak Doviz.com'da da olduğu gibi Web 2.0 dokunuşu ile.

AccuWeather ise Meteoroloji.com'dan daha geniş kapsamlı hava durumu bilgisi veren yabancı bir servis, hatta portal diyebilirim.

Bugünlerde AccuWeather yeni bir servisi hayata geçirdi ve adını NetWeather koydu. Servisin amacı kullanıcıların web sitelerine, bloglara ve MySpace'deki sayfalarına anlık hava durumu bilgisi ekleyebilmeleri.

AccuWeather'ın özellikle MySpace ve blogları hedef alıyor olması herhalde size garip gelmemiş hatta çok mantılı bir pazarlama modeli olarak düşünmüşsünüzdür.

İşte bu nokta gelelim Meteoroloji.com'a.

Servisin henüz bir gelir modeli olduğunu sanmıyorum ve sitede de bu yönde bir hareket göremiyorum. O zaman neden web sitesi sahiplerine bu servisi hem Meteoroloji.com hemde Doviz.com üzerinden kendi konularına göre sunmakla işe başlamıyorlar?

Çok hızlı bir şekilde etki yaratacaklarına ve kullanıcı sayılarının yüksek olacağına eminim, devamında ise bu servislere ek özellikler katarak katma değer yaratılabilir ve gelir modeli ortaya çıkartılabilir.

Elbette Nokta'nın bu servislerden gelir elde ediyor olması ile ilgili bir çabam yada işlerine karışmak gibi bir düşüncem yok, ancak ülkemizde hayata geçmesinin faydalı olacağına inandığım böylesine bir servisi Webrazzi'de inceliyor ve tanıtıyor olmak isteyeceğimi söylemeliyim.

Pazar, Eylül 24, 2006

Web 2.0'a risk sermayesi yatırımları artıyor

Dow Jones VentureOne raporunda Amerika'daki risk sermayesi destekli Web 2.0 şirketlerini kapsayan veriler, bu alanda 2006'nın ilk yarısında gerçekleştirilen risk sermayesi yatırımlarının 2005'in tamamına yaklaştığını gösteriyor.

VentureBeat tarafından oluşturulan tabloya baktığımızda yapılan Web 2.0 yatırımlarının ağırlıklı olarak son kullanıcıyı hedefleyen şirketlere yönelik olduğunu görüyoruz.

Diğer dikkat çeken konu ise gerçekleşen risk sermayesi yatırımlarının büyük çoğunluğunun şirketlerin kurulum aşamalarında yapılıyor olması.
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak için VentureBeat'teki yazıyı okuyabilirsiniz.

Ancak linke gitmeden önce söz konusu tabloları incelerken ülkemizde henüz bu alanlarda fırsatlar anlamında seçeneklerin çeşitliliğinin ne ölçüde olduğunu da düşünmenizi öneriyorum.

Özellikle Web 2.0 alanında gerçekleşen yatırımlara baktığımızda söz konusu şirketlerin yarısından fazlasının bugün için gelir elde eden ve birçoğunun ise karlı şirketler olarak gösterildiğini unutmamak lazım.

Pazar, Eylül 17, 2006

Yeni nesil büyüyor, yeni servisler gerekiyor

Geçtiğimiz günlerde üzerinde araştırma yaptığım bir çalışma esnasında edindiğim verilerden dikkat çekici bazı değerlere odaklandım.

Yapılmış olan bir araştırma kapsamında ülkemizde 2001-2005 yılları arasındaki internet kullanıcı profilleri incelenmiş ve sonuçlar tahmin edilebilecek gibi olmasına karşın, önemli mesajlar ve fırsatlar içeriyor diyebilirim.

Öncelikle bu araştırma sonuçlarına birlikte göz atalım, ancak sonuçların 2005 yılı ile limitli olduğunu ve bu değerlerin günümüzde aynı trende bağlı kalarak gelişim göstereceğini de göz önünde bulunduralım. (Grafiği büyütmek için üzerine tıklayabilirsiniz)

Sonuçları incelediğimizde aşağıdaki tespitlere ulaşabiliriz.
  • Erkek kullanıcı oranları düşmüş ve bayanların internet kullanımı artmış.
  • 25-34 yaş aralığındaki kullanıcı sayıları her geçen yıl artış göstermiş.
  • 45-54 yaş aralığındaki kullanıcılarda 2004 ve 2005 yılları için artış göze çarpıyor.
Yukarıda bahsettiğim değerleri incelerken bir noktada algımızı doğru yönde odaklamalıyız. Buradaki değerler kullanıcı sayılarının artması ve diğerlerinin düşmesinden ziyade kullanıcı profillerinin yoğunluğu olarak düşünülmeli. Aksi takdirde resmin bütününe bakışımızda sapmalar olabilir.

Araştırma verilerinden çıkarttığımız sonuçlar elbetteki önemli ama bunu çalışmalarımızda katma değere dönüştürmek gerekiyor, aksi takdirde kazanım sağlanamaz ve veri bilgi olarak düşünülemez.

O zaman bu sonuçlar ve oranlar ne demek oluyor ve buradan nasıl fırsatlar çıkartılabilir diye kısa bir gözden geçirme yapalım.

Yaş aralıklarındaki kullanım yoğunluğu değişimi ülkemizde 15 yıllık geçmişe sahip internet'in bu süre zarfında kullanıcılarının yaşlanması ve elbette yeni kullanıcıların gruba katılmasından dolayı oluşmakta.

Sonuçta 1998 yılında internet kullanan 20 yaşında bir genç, bugün 28 yaşına gelmiş oluyor ve bu da söz konusu kullanıcıyı 18-20 yaş grubundan, 25-34'e çekiyor. Aynı şekilde 34 yaşındaki bir kullanıcıyı da 25-34'den, 35-44 grubuna alıyor.

Demek oluyor ki günümüzde internet kullanımı yılların ve jenerasyon gelişiminin etkisiyle geniş bir yüzeye yayılıyor. Bu da ilgi alanlarında değişime sebep oluyor ve olacaktır.

İnternet alanında yatırım yapacak kişi yada kurumların bunu göz önünde bulundurması ve girişimlerinin kapsamını yada konusunu bu yöndeki modeller üzerine kurması avantaj sağlayacaktır.

Web 2.0'ın Uzun Kuyruk (Long Tail) kavramıyla bire bir ilişkili olduğunu biliyoruz. (Bu kavrama yabancıysanız Zeynep Özata'nın konuyla ilgili yazısını okumanızı öneririm.)

Popüler alanlara girişim yapmak yerine Niş (Niche) pazarlara yönelmek hem hedef kitlenizin ilgi çemberine hızlı girmenizi hemde ülkemizde zaten geniş yüzeye yayılmamış olan web girişimlerinin bu özelliğini değiştirmenizi sağlayacaktır.

35 yaş üstü grupların ilgi alanına girebilecek finans, alışveriş, arkadaşlık, eğlence, seyahat ve iş dünyası konularına odaklı servislerle yeni nesil web girişimlerini modellemek bu yazıdan ana fikir olarak elde edilebilecek değer şeklinde düşünülebilir.

Kısacası bu yöndeki çalışmalar ile fırsatları avantaja dönüştürmüş ve internet alanındaki girişimlerde başarı oranınızı artırırken, risk yüzdenizi indirmiş olacaksınız.

Perşembe, Eylül 14, 2006

Web 2.0'da başarı için olmazsa olurlar

Bazı konular nedense anlaşılamıyor?
Web 2.0
'da başarının nerede, hangi ayrıntılarda gizli olduğu doğru analiz edilmiyor ve yaklaşımlarda eksik parçalar malesef girişimlerin hayatta kalma sürelerini kötü yönde etkiliyor.

Ülkemizde son zamanlarda birçok yeni nesil web girişiminin sektöre adım attığına tanık olduk. Kişisel girişimlerin yanında kurumsal yatırımcıların da bu alana kendi bünyelerinde oluşturdukları yapılarla yenilerini eklediğini gördük.

Kurumsal tarafta internet dünyasındaki gelişimi farkedip başarıdan pay almak isteyen grupların başında ise Doğan Grubu geliyor.

Grup şirketlerinin ard arda yayına aldıkları web girişimlerine baktığımızda malesef hep eksik kalan bir taraf yada hazmedilmeden oluşturulmuş modeller gördük.

SendeYolla.com, AzBuz.com, Gayet.net ve OnPunto.com...

Sonuçta yukarıda saydığım tüm girişimler aşağı yukarı birbirleri ile aynı konsepte sahip servisler. Bu girişimlerin arasında bir tek Gayet.net bugüne kadar istediği başarıyı yakalamış gibi gözüküyor. Diğerleri ise malesef olmadı...

Böylesine büyük bir grup, medya desteği, reklamlar, yatırım desteği ve güçlü yazılım şirketlerine rağmen Gayet.net dışında bu servislerin hiçbiri istedikleri noktaya gelemediler.

Çünkü Web 2.0 bir konsepttir ve bu konseptin her üyesi birbirini tamamlayan değerlere sahiptir. Bu alandaki girişimlerin güçlü bir vizyona sahip olması ve en önemlisi sektörü yaşıyor olmaları gerekir.

Kısacası Web 2.0 alanında başarı sadece aşağıdakilere sahip olmak ile elde edilmez.
Bunlara bir isim takmak gerekirse "Web 2.0'da başarı için olmazsa olurlar" diyelim.
1. En iyi yazılımcılar
2. Güçlü medya desteği
3. Popüler fikirler
4. Sermaye
Evet, yukarıda saydılarıma sahip olmak Web 2.o'da başarı için yeterli değildir.

Şimdi bu yazdıklarıma en güzel örneği birlikte inceleyelim.

Sosyomat'ı biliyor musunuz? Bilmiyorsanız hakkında Webrazzi'de yayınladığım tanıtım yazısını buradan okuyabilirsiniz.

Sosyomat, ülkemizde girişimlerini yakından takip ettiğim, çok başarılı işlere imza atan ve gerçekten harika insanların gönüllerini ortaya koyarak çalıştıkları bir şirket olan Pilli'nin en son servisi.

Ana hatlarıyla baktığımızda profilinizi oluşturduğunuz ve arkadaşlarınızı eklediğiniz bir tür sosyal ağ diyebilirim. Tabi özellikleri bu kadarla kalmıyor ama sonuçta yukarıda saydığım diğer servislerle bir veya birden çok noktada benzerlikleri olduğunı söyleyebilirim.

Sosyomat'ın her yerde reklamını görmediniz, hatta hiçbir yerde. Peki sizce her türlü medya desteğine sahip yukarıda bahsettiğim servisler ile aşağıdaki grafikteki rekabeti nasıl yakaladı?

Dikkat ettiyseniz Gayet.net dışında diğer tüm servislerin karşısında üstünlük gösteriyor yada başabaş rekabet ediyor Sosyomat. Peki neden?

Cevap Web 2.0'ı yaşamak...

Anlamak değil!...Öğrenmek de değil!... Yaşamak...!

Web 2.0 ile ilgili çeşitli kişilerle yaptığım konuşmalar oluyor. Her seferinde aynı şeyleri söylüyorum. Bir kere daha tekrarlayabilirim.

Web 2.0 paylaşım, kullanıcı odaklılık ve güvendir. Web 2.0'ı büyüten Uzun Kuyruk (Long Tail) yaklaşımıdır ve en önemlisi Web 2.0'ın reklamı olmaz. Burada önemli olan kullanıcılardır ve onların yaratacağı Buzz'dır.

Buradaki başarının sırrı uzayan zincirdir ve her yeni halkayı eklemek için ihtiyaç olan en önemli araç ise bloglardır.

Kısacası yeni nesil web girişimlerinin başarıyı yakalaması sadece yukarıda saydığım "Web 2.0'da başarı için olmazsa olurlar"'a sahip olmakla mümkün değildir.

Salı, Eylül 12, 2006

Pazarlama Blogları Karnavalı 8. Hafta

Karnavalın 8. haftası bizi Tunç Kılınç'ın Fikir Atölyesi'nde çok farklı ve güzel bir ortamda ağırlıyor.

Pazartesi, Eylül 04, 2006

Pazar, Eylül 03, 2006

Web 2.0 ve uygulanan iş modelleri

Yeni nesil internet yada günümüz tabiriyle Web 2.0 dünyasında hayatımıza giren birçok yeni servis ve elbette ki şirket oldu.
Ülkemizde örneklerini yeni yeni görmeye başlıyor olsak da, ilerleyen dönemlerde bu alanda birçok başarılı şirketin haberlerini duyuyor olacağımızı biliyoruz. (bkz. Webrazzi)

Web 2.0 denildiğinde akla ilk gelen anahtar kelimeler paylaşım, güven ve kullanıcı odaklılık oluyor. Ama hepimiz biliyoruz ki yaşayan bir organizma olan şirketlerin sürekliliğini sağlamaları ve servis kalitelerini sabit tutabilmeleri için gelir elde etmeleri ve iş modellerini doğru oluşturmuş olmaları gerekiyor.

Acaba Web 2.0 ile birlikte yeniden şekillenmiş ve bu tip uygulamalarda tercih edilir olmuş bu yeni iş modelleri ne tür gelir modelleri üzerine kurulmuş?

1. Reklam Geliri
Aslında klasik web girişimlerinin arasında iş modeli reklam geliri üzerine kurulmuş olanları vardır ancak Web 2.0'da reklamların kullanıcıya sunulması biraz daha çeşitlendirilmiş olarak kurgulanıyor.

Standart banner reklamların yanında bugün mutlaka her blog yada web sitesinde gördüğümüz AdSense reklamları, referans linkler (referer) ki bunlar genelde karşı firmadan komisyon bedeli alınarak işletilir ve özellikle FeedBurner örneğinde gördüğümüz RSS kaynaklarına entegre edilmiş reklamlar bu kategoride düşünülebilir.

Web 2.0 girişimlerinin bir diğer önemli gelir kaynağı da yine Reklam Geliri kategorisinde inceleyebileceğimiz Sponsorluklar.

Sponsorluğu servisin içeriğine bağlı olarak ilgili olabilecek şirketlerin girişime sponsor olması yada risk sermayesi aktarımı sonucunda yatırımcı şirketin diğer girişimlerinin bu tür sponsorluklarda ürün olarak kullanılması düşünülebilir. TechCrunch sponsorluk modelinde en başarılı şirket olarak örnek gösterilebilir. Bugün itibari ile servisin aylık $60.000'dan fazla geliri olduğu biliniyor.

2. Gelir Paylaşımı
Ana hatlarıyla ülkemizde Pilli'nin de uyguladığı iş modeli diyebiliriz. Ancak Gelir Paylaşımı modeli de Reklam Geliri üzerine kurulmuş iş modellerinde olduğu gibi çok farklı şekillerde kurgulanabiliyor.

CafePress kullanıcılarının oluşturduğu içeriği daha doğrusu ürünleri satıp bunun karşılığında komisyon ödüyor ve yine benzeri şekilde AdSense tüm gelirini sistemine dahil olan web siteleri ile paylaşarak oluşturuyor.

3. Üyelik ve Ek Servis Geliri
Bu kategoriyi en sona saklamamın sebebi Web 2.0 dünyasında en çok kullanılan modellerden birisi olmasıdır. Üyelik Geliri dediğimde bunu sadece bir siteye üye olmak gibi düşünmemek gerekiyor. Ek servislerin kullanıcıya sunulması yada genişletilmiş içeriğe ulaşmak için ödenen ücretler tamamen bu kapsamda düşünülebilir.

Belki de Web 2.0 girişimleri arasında en çok kullanılan ve Üyelik/Ek Servis Geliri kategorisi altında inceleyebileceğim Freemium iş modelidir. Aslında Freemium tabiri, risk sermayesi yatırımcısı Fred Wilson'ın hakkında yazdığı çok başarılı bir yazıdan sonra benim kelime dağarcığıma girmiştir.

Skype, Flickr, FeedBurner ve benzeri girişimlerin neredeyse hepsi bu modeli kullanmaktadır ve öncelikle ücretsiz olarak servisi sunup, sonrasında ise genişletilmiş yada özel ek servisler için ücret talep etmek üzerine oluşturulmuştur.

Örnek vermek gerekirse Skype'den diğer kullanıcıları aramak ücretsizdir ama sabit telefon yada mobil telefon aramak için ek ücretler ödersiniz. Yada FeedBurner'da RSS'lerinize ait standart istatistiklerinizi ücretsiz görebilirsiniz ancak detaylı rapor için ek servislere kayıt olmalısınız. Aynı şekilde Flickr'da da böyle bir sistem mevcuttur.

Ülkemizde internet üzerinden davetiye gönderimi sağlayan Daveti.com yada sosyal ağlardan Cember.net bu kategoride gösterilebilir.

Diğer taraftan Web 2.0 konseptinde proje yönetimi uygulaması olan 37signals üretimi BaseCamp'de Üyelik/Ek Servis Geliri kategorisi altında Aylık Ödeme şeklinde konumlandırabileceğim bir iş modeli kullanmaktadır. Servis tek bir proje için ücretsiz planı kullanmanıza imkan tanırken, birden fazla projenin yönetimi ve dosya paylaşımı gibi ek özellikleri kapsayan planlarında aylık ücretler talep etmektedir.

Burada özellikle üzerinde durduğum iş modelleri günümüz Web 2.0 girişimlerinde kullanılan ve tercih edilen modellerdir. Elbette ki iş dünyasında yada e-ticaret kavramı içinde kurgulanmış çok daha farklı iş modelleri mevcuttur. Ürün satışı yada klasik medya organlarının sitelerinde olduğu gibi içeriğin devamı için ücretli üyelik gereksinimi gibi uygulamalar tabi ki mevcuttur ancak bu tür yaklaşımları ve servisleri Web 2.0 girişimlerinin dışında tuttuğum için kategoriler arasında yer vermem doğru olmayacaktır.

Son olarak ülkemizde hayata geçmiş yada geçmek üzere olan web girişimlerinde uygulanması başarı getirecek model hangisidir diye soracak olursanız şunu söyleyebilirim.

Elbette Reklam Geliri olmazsa olmaz olarak düşünülebilir, ama Gelir Paylaşımı ve Freemium da özellikle göz önünde bulundurulması gereken gelir modelleri olarak iş modeli kapsamında planlanmalıdır.

Eğer yaratılmış olan servis proje yönetimi yada benzeri verimliliği artırmak için kullanılabilecek uygulamalar kapsamında düşünülüyorsa, mutlaka Ek Servislere ücret alınması üzerinde kurgulanabilir.

Sizin bu konuda eklemek istediğiniz iş modelleri varsa yorumlarda paylaşırsanız memnun olurum.

Aynı şekilde eğer yukarıda bahsettiğim modeller kapsamında ülkemizde çalışan web girişimleri varsa isimlerini ve adreslerini de paylaşmanız yazıma katkı sağlayacaktır.

Cumartesi, Eylül 02, 2006

TurkceMuzik.com ile işbirliği ve fırsatlar

Türkçe şarkı sözleri ve akorlarının yer aldığı ülkemizin en eski web girişimlerinden olan TurkceMuzik.com'un sahipleri ile yaptığım bir görüşmede servislerini geliştirmek ve kapsamını genişletmek istediklerini belirttiler.

Bu konuda yeni nesil web girişimlerini takip ettiğimiz Webrazzi'de bir yazı yayınladım ve burada da bu yönde oluşturulabilecek işbirliklerinden nasıl fırsatlar yakalanabilir, bu işbirliği hangi alanlardaki girişimlerin başarısını beraberinde getirir daha net görebilmek için yaptığım incelemeleri sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle TurkceMuzik.com'un içeriğine bir göz atalım.
Sitede şu anda 879 sanatçı ve 13,581 şarkı yer alıyor. Mevcut içeriğin büyük bölümü kullanıcları tarafından oluşturuluyor ve ziyaretçi sayıları ise Alexa istatistiklerine baktığımızda en yakın rakipleri karşısında son derece yüksek olarak göze çarpıyor.
Buradan yola çıkarak günümüzde yükseliş trendinde olan servisleri göz önüne alalım ve çalışmamızı genişletelim.

İlk olarak yasal müzik indirme platformlarının dünya ile birlikte ülkemizde de sektördeki trendlere bağlı olarak bu alanda yerlerini aldıklarını biliyoruz. Her ne kadar geçtiğimiz günlerde EMI Türkiye'nin internet üzerinden ücretsiz müzik dağıtımına başlayacağı haberleri gündemimize girmiş olsa bile bu alandaki firmaların servislerini katma değerli modellerle şekillendirip fırsatları kendi eksenlerinde tutacakları düşünülebilir.

Ülkemizdeki yasal müzik indirme platformlarından olan PowerClub.com.tr ve Muzi.com.tr ile TurkceMuzik.com istatistiklerini birarada incelediğimizde karşımıza aşağıdaki tablo çıkıyor.
Sözünü ettiğim her iki servisin de TurkceMuzik.com ile gerçekleştirebilecekleri ortaklık yada işbirliği ile katma değerli oluşumlar yaratmaları mümkün. TurkceMuzik.com'un mevcut ziyaretçi profili ve istatistikleri ile rekabette avantaj sağlanması ve ülkemizde müzik alanında söz sahibi olunması da olası gözüküyor.

Bu çerçeveden fırsatlara baktığımızda GSM operatörleri tarafından oluşturulmuş katma değerli servis platformları, ki bunların başında yakın zamanda adını duyduğumuz Turkcell-İM geliyor, TurkceMuzik.com ile gerçekleştirilecek işbirliğinden büyük fayda sağlayabilir. Aynı şekilde AVEA'nın hizmete aldığı AVEAbidünya'da böyle bir işbirliğinden kazanç elde edebilir. Farklı iş modelleri ile kullanıcılarına genişletilmiş içerik sunulması fark yaratacaktır. Elbette bu aşamada da TurkceMuzik.com'un ziyaretçi sayıları ve profilini göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Elbette topluluk sitelerinin de TurkceMuzik.com ile oluşturabilecekleri işbirliklerini unutmamak lazım. Yonja.com yada Zurna.com gibi yeni nesil web girişimleri TurkceMuzik.com ile niche (niş) gruplara odaklanabilir ve kullanıcı profillerinde bu yönde bir gelişime gidebilirler.

Herhangi bir girişime bağlı kalmadan mevcut TurkceMuzik.com içeriği ile de oluşturulabilecek uygulamalar mevcut.

Bir örnek vermek gerekirse, Karaoke uygulamaları dünyada büyük rağbet görüyor ve bildiğim kadarıyla ülkemizde henüz böyle bir girişim sektöre girmedi. TurkceMuzik.com içeriği ile bu yönde bir servis oluşturulabilir ve başarı yakalanabilir.

TurkceMuzik.com ile oluşturulabilecek iş modelleri konusunda aslında çok farklı seçenekler düşünülebilir ancak bunların hepsine bu yazımda yer vermem malesef mümkün değil.

Eğer sizlerin de bu konuda paylaşmak istediğiniz fikirleriniz varsa yorumlarınızı bırakabilirsiniz.

Tabi bu konunun Webrazzi'de de gündeme taşındığını ve orada da yorumların geleceğini belirtmemde fayda var.