Business 2.0 dergisinde çıkan bu konuyu aslında uzun süredir paylaşmak istiyordum ama Webrazzi ile ilgili çalışmalarım kişisel bloguma ayırdığım zamanı azalttı.
İsterseniz listeye birlikte bakalım ve hangi ülkeler neler yaparak bu listede yer almaya hak kazanmış görelim.
- AllPeers (Çek Cumhuriyeti)
- Bokee (Çin)
- CoComment (İsviçre)
- Cyworld (Güney Kore)
- Dabble DB (Kanada)
- Douban (Çin)
- Feeds 2.0 (Yunanistan)
- Gnoos (Avusturalya)
- Habbo Hotel (Finlandiya)
- Last.fm (İngiltere)
- Metacafe (İsrail)
- Muti (Güney Afrika)
- MyHeritage (İsrail)
- NetVibes (Fransa)
- Nooked (İrlanda)
- OpenBC (Almanya)
- Plazes (Almanya)
- Quintura (Rusya)
- TheAdCloud (Şili)
- Toudou (Çin)
- Spurl (İzlanda)
- Wikio (Fransa)
- Zoho Writer (Hindistan)
Yazılarımı sürekli takip edenler Yunanistan merkezli olan Feeds2.0'ı Mayıs ayında bir yazımda konu olarak seçtiğimi hatırlayacaklardır.
Business 2.0'ın seçtiği bu 23 Web 2.0 sitesine baktığımızda her birinin çeşitli konularda servisler sunduğunu görebiliyoruz. Web tabanlı veritabanı uygulamasından, yüz tarama servisine kadar güçlü altyapılara sahip olması gereken yazılımların yanında seri ilanlar, favoriler ve popüler yazıları biraraya getirmek için kurulmuş Digg benzeri sitelere de bu listede rastlamak mümkün.
Ülkelere baktığımızda ise Kanada, Almanya ve Fransa yanında Güney Kore, Çek Cumhuriyeti ve Şili gibi ülkeler yer alıyor.
Buradan çıkan sonuç tüm başarılı Web 2.0 girişimlerinin özünde olduğu gibi yeni veya zaten varolan bir çözümü farklılaştırmış ve kullanıcı odaklı sunuyor olmak.
Dünyada varlığını kanıtlamış birçok yeni nesil internet çözümü bugün yabancı olduğumuz, haberdar olmadığımız yada aklımıza gelmeyecek özellikleri bünyesinde barındırmıyor. Sadece farklılar ve servislerini kullanıcılarına yani müşterilerine göre modelliyorlar.
Ülkemizde neden böyle girişimler olmuyor, geri planda kalıyor yada dünyaya büyük bölümü açılamıyor derseniz, bunun da cevabını iki şekilde vermek gerekiyor.
Çözümlerde ve servislerde yeterince fark yaratamamış olmak ve daha da vahim olanı fark yaratmaya çalışmaya bile başlayamamış olmak. Yani girişime cesaret edememiş olmak yada maddi desteğe sahip olmamak diyebiliriz.
Web 2.0 kullanıcı odaklılıktır ve bu tür girişimlerin her aşamasında bu özelliği görebilirsiniz. Aynı zamanda Web 2.0 fark yaratmaktır, günümüz pazarlamasının ve iş dünyasındaki başarı kriterlerinin ana etkeni olduğu gibi burada da fark yaratmaktır önemli olan.
Ülkemizdeki girişimcilerin bu alanda fark yaratmak olsun, özgün fikirler oluşturmak olsun herhangi bir eksiklik yaşayacaklarını sanmıyorum.
Bu durumda geriye destekler ve cesaret kalıyor. Cesaret konusunda söyleyebileceğim fazla bişey yok ama destek hakkında konuşmak gerekirse bunu da birileri herhalde kendileri için fırsat olarak düşünüp ortaya sunacaklardır.
En azından manzara bu kadar berrakken böyle olacağını umuyorum.
1 yorum:
Ülkemizde bu tip projelere para ayıracak risk sermayesi modeli maalesef yok. Bu tip web sitelerine gelir kaynağı olabilecek şirketler/markalar da henüz Türkiye'de yok. Bu tip projelerin gelişebilmesi için en önemli güç bizler. Yani kullanıcılar. Ama onada fazla güvenmemek lazım.
Hürriyet'te ki bir haber ve ona gelen yorumlara baktığında Web 2.0'ın daha henüz ülkemiz internet kullanıcısının gündemine girdiğini de söyleyemeyiz.
( http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4930595.asp )
Güzel örneklerle dolu güzel yazın için teşekkürler.
Yorum Gönder