Pazartesi, Şubat 13, 2006

Güven, paylaşım, yaratıcılık...

İş hayatındaki profesyonelleri biraraya getirmek için açılan topluluk sitelerinden haberiniz vardır. Bildiğiniz arkadaşlık sitelerinin (ör: yonja.com) iş dünyasına özel olanlarını düşünün.

Evet, şimdi bu profesyonel tanışma platformlarının dünyadaki örneklerinden birine bakalım: LinkedIn

Ülkemizdeki örneği ise: Cember.Net

Açıkcası Cember.Net'e üye değilim, neden mi? Çünkü üye olabilmeniz için bir üyenin sizi davet etmesi gerekiyor. Ne arkadaşlarım arasından bu siteye üye olan birinden haberdarım (üye olan varsa da söylemedi) ne de böyle bir araştırmaya girdim.

Değinmek istediğim konu, neden Cember.Net direk üye kabul etmiyor değil...! Sitenin üye profilini belirli bir kalitede tutmak istedikleri kesin.

Peki neden LinkedIn bunu böyle yapmıyor?

Dünyadaki ve ülkemizdeki diğer sosyal ağlara (social network) baktığımızda da benzeri durumlarla karşılaşıyoruz. Mesela bizden hemen bir örnek vermek gerekirse 80630.com... Etiler'in eski posta kodunu site adı olarak seçen sitenin üyeleri arasına katılabilmek için mutlaka mevcut bir üyenin sizi davet etmesi gerekiyor.

Şimdi olaya farklı bir boyuttan yaklaşmak istiyorum...

Web 2.o üzerine son günlerde konsept hakkında çok okumuş, okumamış, araştırmış, araştırmamış, konsepti anlamış, anlamamış kim var kim yoksa yazılar yazıyor. Hatta geçen gün bir IT (Bilgi Teknolojileri) dergisinde Web 2.0 hakkında bir makale okudum ki evlere şenlik...!

Web 2.0
'ın özü paylaşmaktır ve bunun ortaya çıkış noktası sosyal ağlardır.

Dünyada popüler olmuş web uygulamalarını Türkiye'de konumlandırmaya çalışırken neden bu konseptleri ve vazgeçilmemesi gerekenleri gözardı edip paylaşımı ve gelişimi engelliyorlar.

Sorun güven mi? Sorun bazı kişilerin ego ve kompleks sahibi olması yüzünden yapılan işlere yıkıcı yaklaşmaları mı? Bunların en üst katmanında, acaba sorun Türkiye'de hala aşılamamış eğitim problemi mi?

Konu çok derinlere gitmeye başladı...

Uzun lafın kısası, alan memnun satan memnun mantığından kurtulmalıyız. En iyiyi sunup bunu kabul edecek azınlığın, çoğunluğu etkilemesi mantığını tercih etmeliyiz.

Ülkemizde her alanda kaliteyi ve dünya standartlarında katma değerli işlerin gerçekleştirilmesini ancak bu yöntemle sağlayabiliriz.

Ben ülkemizde hergün bir öncekinden daha yaratıcı işlerin hayata geçtiği haberlerinin blog sayfalarında yazılacağı günlerin geleceğine inanıyorum.

Anahtar kelimeler belli... güven, paylaşım ve yaratıcılık...!

Hiç yorum yok: