Çarşamba, Ekim 18, 2006

Web 2.0 girişimlerinize yatırım desteğini nasıl alabilirsiniz?

Web 2.0 girişimleri yada Webrazzi'de kullandığım tabir ile yeni nesil web girişimlerinin başarılı örneklerine hergün bir yenisi ekleniyor. En son YouTube'un Google'a satışı ile iştahı kabaran birçok girişimcinin bugün ülkemizde çeşitli alanlarda çalışmalara başladığını ve birçok büyük kurumun ya da yatırım firmasının kapısını çaldığını da biliyorum.

Günlük olarak bana gelen maillerin YouTube satışından sonra ortalama 2 kat artmış olması da aslında bu alandaki hareketliliğin göstergesi olabilir.

Özellikle yaratıcı fikirleri olan girişimcilerin kendilerine kaynak aramak konusunda arayışlarının olması, fikirleri konusunda danışmanlık talepleri ve ülkemizde internet alanında henüz yatırım yapılmamış modelleri sektöre kazandırma çabaları her seferinde ortak bir noktada kesişiyor.

İş planı ve girişim fikrinizi destekleyecek göstergelere ihtiyacınız var!

"YouTube sizin projeniz olsaydı yatırım firmaları destek verir miydi?" isimli yazımda da örneklerle anlatmaya çalıştığım en önemli problem, bu tür yatırım kaynaklarının girişiminize aktarılması aşamasında sizinle yatırımcı firmalar arasında oluşan boşluk oluyor.

Bu boşluğu doldurmanın gözle görünen tek yolu elbette iş planınızı oluşturmuş olmanız, ama iş planı kapsamında sunmanız gereken iş modeliniz, bütçeniz, sektördeki rakipleriniz, sizin avantajlı yanlarınız gibi birçok nokta yeni nesil web girişimlerinde yaratıcıları tarafından kağıda dökülemiyor.

Kabul etmek gerekiyor ki eğer yatırım meleğinizi bulamadıysanız bu işlemleri ve dökümanları hazırlamanız ve karşınızdaki yatırımcı firmayı ya da kişiyi fizibilitenize inandırmanız bu aşamada bir zorunluluk.

Elbette burada bahsettiğim durum henüz ortada bir ürün olmadığı aşamalarda bu derece zorlu oluyor.

Bu durumda karşınızdaki seçenekler belli.
1. Girişim fikrinizi belirli bir aşamaya getirir sonrasında yatırım desteği için görüşmelere başlarsınız. (tabi henüz onlar kapınızı çalmadılarsa)
2. Girişim fikrinize yatırım ile başlamak istiyorsunuzdur. O zaman yukarıda bahsettiğim içalışmalar için bilgisayarınızda Word, Excel ve PowerPoint'i hemen açarsınız.
Eğer seçeneğiniz 2 ise yazıya devam edelim.

Biliyorum girişim fikrinizi kağıt üstünde anlatabilecek kaynağınız yok diye düşünüyorsunuz. Yanılıyorsunuz!

Öncelikle projeniz bir web yani internet projesi, o halde Türkiye'deki internet kullanıcı verileri mutlaka işinize yarayacaktır.

Bu sayıların geçmiş yıllara göre yükseliş trendinde olduğunu söylememe herhalde gerek yoktur. Excel'de bir grafiğe döktüğünüzde inanın bana yükselen internet kullanıcısı sayısı iyi bir başlangıç olacaktır.

Girişiminizin hedef kitlesine göre internet kullanıcı profilleri hakkında bilgiler de işinize yarayacaktır. Şunu söyleyebilirim ki ülkemizdeki internet kullanıcı profilleri yılların geçmesi ile 20 yaş altı dominant değerlerinden 30 yaş ve üstü kesimlere doğru da aynı oranlarda artış göstermektedir ve stabil değerlere yaklaşmıştır. Girişiminizin kitlesi olarak %80 bu iki gruptan birisi mutlaka size uyacaktır.

Girişimize benzeyen canlı projeler bulun. Yok demeyin vardır. Projeniz YouTube olsaydı, ben ülkemizdeki ulusal televizyon kanallarının internet üzerinden arşiv görüntülerinin izlenme oranlarından tutun da, müzik ve video içeriklerine olan talebin mobil teknolojilerin gelişimi ile göstereceği artışa kadar birçok alanda veriyi toplar görselleştirirdim.

Rakipleriniz mi? Eğer varsa onların hakkında kolay ve genel bilgiler toplayın. Elbette detaylı finansal raporları daha iyi olacaktır ama bulamadığınız durumlar size sorun yaratmaz. Önemli olanın tabloyu yatırımcılara sunmak olduğunu unutmayın.

Ekibiniz önemli!... Bu projede kimler çalışacak? Sadece siz mi? Ekibe ihtiyacınız olacak mı? Ya da ekipmana ihtiyacınız olacak mı?

Yatırım talebinize karşılık gelen bütçenizi oluştururken bunları göz önünde bulundurmalısınız ve bütçenizi şimdilik bir kenara bıraksak bile insan kaynağınızı mutlaka yatırımcılara sunmalısınız. Bazı yatırım firmaları size bu kaynağı sağlayabilir bunu da unutmamalısınız.

Girişiminiz yatırımcısı için karlı olacak mı? Evet diyorsunuz di mi? İşte bunu göstermelisiniz.

Çok kötümser olmayan ama çok da iyimser kaçmayacak tahminler yürütün ve bunların üstüne iş modelinize bağlı hesaplamaları yerleştirin. Karşınıza çıkan tablo gözlerinizi kamaştırdıysa bir kez daha gözden geçirin. Fazla iyimser olmanızın yıl sonunda yatırımcınızla tadınızı kaçırmasını istemezsiniz. Gerçekçi tahminlerde bulunun. Bütçenizdeki %10-15 sapma burada problem yaratmayacaktır.

ROI... Eğer bugüne kadar duymadıysanız bundan sonra da bu terimi unutmayın.

ROI = Return on Investment

Yani, yatırımcınızın size sağlayacağı kapital ile belirleyeceği dönem sonunda elde edeceği geri dönüş. Firmaya göre değişiklik gösterebilir ancak genelde 3 yıl ortalama süreler baz alınır. Yatırımcınıza bu değeri sunmanız gerekecektir. Aslında kendileri bunu zaten hesaplarlar ama sizin sunmanız başarınızı destekleyecektir.

ROI bu genel bilgi dışına çıkarsam işletme yönetimi konusu olacağı için detaylarını kişisel çabanızla öğrenmeniz gerekecektir. Eğer SWOT terimini de duymadıysanız araştırmalarınızda gündeminize almanız gerekmektedir. Girişiminizin SWOT analizi özellikle rakipleriniz ile kıyaslanmanız için önemli olacaktır.

Sanırım vermek istediğim ana fikir anlaşılmıştır. Şimdi gelelim bence en önemli olan noktaya.

Sizi anlayacak yatırımcılarla konuşun!

Web 2.0 nedir? İnternet trendleri nereye gidiyor? Flickr nedir? del.icio.us nedir? MySpace nedir? Kim satın aldı? Ne zaman satın aldı? Social network nedir? YouTube 1.6 milyar dolara satın alındı ama başarısındaki ana faktör neydi?

Bunlar veya bunlar gibi genişletilebilecek diğer soruların cevaplarından haberdar olmayan kişilere kendinizi anlatmaya çalışabilirsiniz hatta belki başarılı olur yatırım desteğinizi de alabilirsiniz ama uzun vadede başınız ağrır.

Sadece karşınızdaki kişiler fikrinizin kapsamını, fikrinizin ışığını anlasın diye fikrinizi kitaba uydurmaya çalışmayın.

Fikir Atölyesi'nden Tunç Kılınç'ın yazıma yaptığı yorumdaki cümlelerinde anlattığı gibi.
Heyecan uyandıran yeni fikirleri kitaba fazlasıyla uydurmaya çalıştığınızda (zaten o fikir kitapta olmadığı için adı yeni fikir!) işin heyecanı da kalmıyor, çoğu kez yapılabilirliği de.

Hissetmek önemli... Doğru dinleyiciye hissettirebilmek de.
Sonuç olarak evet iş planı önemlidir. Karşınızdaki yatırımcıya sunmanız gereken veriler, göstergeler, kısa/uzun vade tablolar ve girişiminizin sektördeki rakipleri de son derece önemlidir. Eğer girişimci iseniz bu konularda hazırlıklı olmalısınız ama yaratıcı fikrinizi, inovatif fikrinizi ya da fark yaratacak fikrinizi kalıplara oturtmaya çalışmadan kendi yaratıcılığınız içinde karşınızdaki kişiye hissettirmelisiniz.

Unutmamanız gereken ve benim de bana söylendiği günden beri aklımdan çıkmayan bir gerçek var ki.

Sizin aklınızda oluşturduğunuz müthiş fikrinizi kağıda dökmediğiniz sürece o sadece sizin aklınızda kalmakla yetinir. Ama origami ile fikrinizi kağıtta mı modellersiniz yoksa kara kalem ile çizer misiniz orası size kalmış...

7 yorum:

Mehmet Doğan dedi ki...

Arda, harika bir kaynak olmus projeleri icin kaynak bulmak isteyen herkes icin. Bir noktayi daha belirtmek isterim ki o da kaynak olacak kisilerin piyasayi ne kadar tanidigi. Eger finansman yardimi yapacak kisiler portfoliosunda yeni gelismeleri destekleyen projeler gormuyorsaniz, belki de bu sirket sizin icin yanlis bir secim ya da zaman kaybi.

Ornegin, metro sehirlerde acilan is adamlarinin produktivitesini artiran ogle tatili uyku uyamaniza imkan taniyan kucuk kafelere acaba kac yatirimci olumlu bakar/bakardi. Bu aynen 1980'lerde bircok yatirimcinin pet sise su kavramina baktiklari gibi bir yaklasiyorlar. Bir cok yatirimci, ROI'su yuksek ve kisa zamanli yatirim istiyor ki bu cogu zaman onlarin gelecegi gormesini kisitlayabiliyor.

Bu nedenle scalability ve gelecek planlarinizin iyi temellere bagli olmasi lazim, VC ile konusurken.

Arda KUTSAL dedi ki...

Teşekkürler Mehmet, beğenmene sevindim.
Verdiğin örnekte çok haklısın. Özellikle VC'lerin vizyonu ve gelecek görüşlerine hakimiyetleri bu noktada seçim için çok önemli oluyor.

Yorumun için teşekkürler.

Adsız dedi ki...

VC derken, venture capitalist yani, risk sermayedarı denmek istenmiş.

Adsız dedi ki...

ee, komple silikon vadisine taşındık galiba. türkiye'de ne vc'si, ne girişim ortaklığı? ne girişimi? aydın doğan'ı filan mı bekliyorsunuz?

Adsız dedi ki...

turkıyede bu vc leri bulmak amerkika kadar kolay ve bulunabilir degil maalesef su anda
bir proje icin en az 50 kısı ıle gorustum ama herkes para vermeden yada ROI si hemen donmesini ıstedıgı proje ıstıyor o zaman da bu vc olmuyor
ısın sıkıntısı burada bence
saygılarımla
rustem umman

Barış dedi ki...

Yazdıklarınız gönülden inanıyorum. Yorum yapan diğer arkadaşlarada hak veriyorum ama bence ülkemizde asıl problem, işadamlarının yaş ortalamalarından kaynaklanıyor. Teknoloji bu kadar hızla gelişirken, ondan sürekli uzak duran, kafası hiç almayacakmış gibi ondan kaçan 40 yaş üzeri zengin ve yorulmuş işadamları artık kendilerine risk değilde elindekileri korumak adına bundan sonraki işlerini rutin ve sakin götürebilecek bireyler aramaktalar.

Gelişen internet dünyası onlar için sürekli el ile tutulamayan bir pazar halinde. Yeni fikirler, başarı yolları göstermeye çalıştığınızda onlardan daha iyi bildiğiniz birşeyler baskısı altında ezilip büzülmemek için size kafa tutuyorlar. Aslında diş gösterilecek bir mevzu değil ki bu! Gel kardeşim ben bu işi biliyorum işte. Benim bilgilerimde bunlar...Ama onlar için tep telefonu bile "Yes/No" düğmesinden ibaret. iPhone neylesin?

Mühim olan bu projeleri hazırlarken bir üst satırdaki kemikleşmiş düşünceleri yıkabilmek. Eğer yıkamıyorsak ya da buna ne zamanımız nede fırsatımız varsa, bildiğimiz doğruya sımsıkı tutunup ilerlemektir.

Birazda öfkeliyim tabi bu olanlara. Tecrübe konuşuyor. :) Milyon dolarları yüzlerce hatta binlerce çalışanı olan az çok bi tanıdıklarımız var. Gelin görün ki çok parası olan, enerji yatırımı yapmayı, çok olmayanda elindekini korumayı hedefliyor.

Görüşmek üzere.
Barış EREN

not: güvenlik kodunuzun maaşallahı var.

Adsız dedi ki...

Bahsettiğiniz ROI'den yüksek olan bir fikrim var. Yatırımcıyı nerden bulacağım? "Bakkal amca bana maddi, manevi destek olur musun?" mu diyeceğim?

Peki yatırımcının sorumlulukları ne olacak? Benim sorumluluklarım ne olacak? İşleri ben mi takip edeceğim? Biraz daha detaylara girerseniz benim gibilerine heyecan katacaksınız.