Çarşamba, Mayıs 23, 2007

Web girişimi satın almalarında ana kriterler nelerdir?

Web 2.0 alanında hem ülkemizde hem de dünyada dönem dönem satın alma haberleri duyuyoruz. Satın almayı gerçekleştiren şirketlerin büyük çoğunluğu ise büyük balık konumundaki kurumlar.

Yani büyük balık (nispeten) küçük balığı yutuyor diyebiliriz.

Biraz anımsayacak olursak, Google'ın YouTube'u satın alması, Yahoo!'nun MyBlogLog'u satın alması ve ülkemizden birkaç örnek ile MyNet'in BeyazPerde.com, BilgiYarismasi.com ve Nokta A.Ş.'nin Izlesene.com, FotoKritik.com ve Blogcu satın almalarını düşünebiliriz.

Elbette söz konusu satın alınan şirketlerin/girişimlerin her biri kendi alanında önde gelen servislerdi. Ancak şu da var ki satın alan şirketler de aslında bu tür servisleri kendileri teknik anlamda kolaylıkla yayına alabilir hatta kendi kullanıcı kitlelerinin desteğiyle kısa sürede konumlandırabilirlerdi? (mi?)

Neden Web 2.0 alanında böylesine güce sahip şirketler ilgilendikleri alanlarda kendi girişimlerini hazırlamak yerine hazır servisleri satın alıyorlar?

Ya da şöyle sorayım, satın almaları doğru mu değil mi?

Yakın zamanda Webrazzi'de Türkiye'de ilk olarak duyurusunu yaptığım Turkcell-im Benim'i hatırlayalım.

Turkcell böyle bir servisi hayata geçirmek yerine sektörün önde gelen oyuncularından bir tanesi satın alamaz mıydı?

Ya da MyNet, BeyazPerde.com'u satın almak yerine kendisi bir sinema servisi açamaz mıydı?

Ya da Nokta A.Ş. kendi video servisini kurarak Izlesene.com'u satın almadan sektöre girmiş olamaz mıydı?

Sizce Google neden YouTube'u satın aldı? Ya da zamanında Blogger.com'u? Ya da geçtiğimiz günlerde yine Webrazzi'de duyurduğum FeedBurner satın alması Google için gerekli miydi?

Aslında sormuş olduğum sorular aradığımız cevapları verdi.

Şirketler hangi koşulları göz önüne alarak girişimleri satın alma yoluna giderler?
  1. Pazar payı
  2. Teknoloji
  3. Fikri Mülkiyet (Intellectual Property)
  4. Know How
Bu saydıklarımın dışında bir diğer önemli kriter de rekabet avantajı için büyük değer yaratabilecek olan zamandır.

Ancak kişisel görüşümü soracak olursanız profesyonel olarak yukarıda saymış olduklarımın herhangi birinin geçerli olmadığı durumlarda zaman kriterini baz alarak satın almayı doğru bulmuyorum.

Burada listelediğim kriterlere içerik maddesini de eklemek isteyebilirsiniz, ancak pazar payına sahip olan bir şirketin içeriğinin zaten değerli olabileceği, pazar payı düşük olan bir girişimin ise içeriğinin ne kadar değerli olabileceği tartışılabilir.

Son zamanlarda her satın almadan sonra gündeme gelen bu konuyu kendi fikirlerimle biraz daha geniş açıdan incelenebilir hale getirmek istedim.

9 yorum:

İdris Cin dedi ki...

Selam Arda Bey,

Aslında ben içerik konusuna değinmek istiyorum biraz. Ülkemizdeki blogcu'nun satın alınması haricindeki diğer hamlelerde içerik etkeni diğer saydığınız etkenlere göre gözardı edilebilir bencede.

Ancak Nokta'nın Blogcu satın alımı ve dünya devlerinin satın alımlarında bence kesinlike içeriğin önemi çok fazla. Sıfırdan bir blogcu kurabilirsiniz ancak, sahip olduğu yazar kitlesini, içeriği ve kişisel ilişkileri ne derecede nasıl oluşturabilirsiniz? Ya da Google sıfırdan yeni bir youtube ya da feedburner elbette oluşturabilirdi ama aynı zenginlikteki içeriklere nasıl ve ne kadar sürede ulaşacaktı.

Kısacası bence dünya üzerindeki büyük oyuncular satın alımları ile semantik web olan web 3.0'a hazırlık yapıyorlar. Yani web 3.0 ın temeli olacak dataları (bunlar eğilimlerimiz, isteklerimiz, ihtiyaçlarımız ve düşünce yapılarımızdan başkası değil tabi) sıfırdan biriktirmek yerine uygun içerikli ve başarılı girişimleri yutuyorlar. Böylecede gerekli, önyargısız ve popüler içeriğe en hızlı şekilde ulaşarak geleceğe (web 3.0 a) yatırım yapıyorlar kanaatindeyim.

Google zaten en popüler arama motoruna sahip, Yahoo da benzer konumda. Nokta ise ülkemizde Bilgi.Com ile bu misyonu üstlendi gibi. Dolayısı ile yavaş yavaş bu satın alımlarla birlikte ve gerekli içeriklerle de ( her ne kadar henüz web 3.0 için yeterli olmasa da ) birlikte Hakia'nın başarılyla önayak olduğunu düşündüğüm anlamsal arama motorlarına doğru bir yöneliş görüyorum.

Bu konuda sizin de değerli görüşlerinizi almak isterim.

Sevgi ve saygılarımla.

i.menderes dedi ki...

Selam Arda Bey,

Bence bu tür büyük firmalarin satın almalarından çok daha önemli olan, satın aldıkları bu sistemlerin sürekliliğini ve sektördeki gelişmelere
ayak uydurmalarini sağlayabilmeleridir.
Isık hızı ile ilerleyen bir sektörde, şimdiki zaman en iyi sistemlerini satınalamak bence firmaları ileri götürmez.
İyi sistemler bilgi, teknoloji ve yaratıcılıkla beslendiği sürece iyi olarak kalırlar. Bu konuda geçmişe bakarsak karşımıza bir çok örnek çıkacaktır.

Sevgi ve saygılarımla,

Arda KUTSAL dedi ki...

@idris cin

İçeriğin önemi kuşkusuz internetin her döneminde aynı derecede etkiliydi. Web 3.0'da verinin anlam kazanması ile elbette içerik sahipleri büyük fırsatlara sahip olacaktır.
Ancak yazımda verdiğim kriterler arasına içeriği neden koymadığımı soracak olursanız. Kendi alanında pazar payı düşük olan, ama en yoğun özgün içeriğe sahip bir servis örneği verebilir misiniz?
Ya da veri servislerini düşünelim. Teknolojisi rakiplerine nazaran daha kötü ancak sahip olduğu veri hepsinden daha üstün.
İçerik elbette önemli ancak verdiğim kriterler ana etkenler olacaktır.

@i.menderes

Satın almalarda ilgili girişim ya da servisin uzun vadede sağlayacağı gelişim ve buna bağlı sürekliliği elbette önemlidir.
Ancak yine yazımda vermiş olduğum kriterlerden her biri aslında bu tür gelişim ve inovasyonun destekçileridir.
Teknolojisi, bilgi birikimi, sahip olduğu fikir hakları bakımından güçlü olan şirketler, uzun vadede rakiplerine kıyasla kuşkusuz daha avanjlı durumda olacaklardır.

Değerli yorumlarınız için teşekkürler.

Mert ALEMDAR dedi ki...

Aslında satın alınca da iş bitmiyorki. Aslında bence google'ı google yapan adamlar çizgilerini hiç değiştirmiyorlar. Yeni firma satın alsalarda sonuç değişmiyor. Satın aldıkları firmayı değiştirmelerine gerek kalmıyor çünkü o firmada aslında google çizgisinde gidiyor ama koca okyanusta ufak bir flika. Google geliyor o filika ile gendi büyük amiral gemilerine bağlantılar add-on lar oluşturuyor ve katıyor kendi dalgasının su yoluna beraber yükseliyorlar. İşin sırrı burada. Satı nalınca tüm elemanları atmak herşeyi değiştirmek bence en yanlışı. Teşekkürler Arda.

http://www.hosmuhabbet.com
HoşMuhabbet ile ilgili herşey...
Teknoloji ve Internet hakkında hoş şeyler...

Adsız dedi ki...

Bende bu konuya bu satın alınan şirketlerin kullandıkları reklam kampanyaları yönünden bakmak istiyorum...ben bunu bence en iyi youtube de açıklayabileceğime inanıyorum...

şimdi youtube u google almadan önce youtube adsense programını kullanıyordu...ve bununla ilgili tam rakamlar o zamanda bilinmesede youtube bu adsense reklamlarından gerçekten çok iyi para götürüyordu...işte burda bence büyük firmaların(google adsense) bu duruma bir son verip artık bu aracılara gerekli parayı ödemekten sıkıldığını düşünüyorum...bu büyük firmalarda her türlü olanak ile yazında bahsettiğn zaman faktörünüde geride bırakmışlar...artık sanki işi bırakmışlarda oturup gelen paraları sayıyor gibi bi havaları var sanki...

sonuçda bu büyük bir iş...google ve diğerleri böyle büyük firmalara verdiği aracı kurum payını keserek uzun dönemde kar edebileceğini hesaplıyor bence...mantık çok basit...eğer bende de sayamıyacak kadar çok paraya,bir firma popularitesine ve sektörde top 5 içerisinde olma kapasitesine sahip olsam, hiç düşünmeden böle adamları ortadan kaldırmayı hedeflerim...

Adsız dedi ki...

tebrikler güzel paylaşımlar

Adsız dedi ki...

Bu noktada ekleyemek istediğim tek birşey var.
Youtube'u ya da Blogger'ı google yarattıkları teknoloji için almadı. Dünya üzerindeki popülerite ve yarattığı içerik için satın aldı. Örneğin bu iki şirket küçük bütçeleriyle zaten milyonları peşlerinden sürüklemeyi başarmışlardı ama çok büyüyüp kendi büyüklerikleriyle baş edemez durumdaydılar.

Ayrıca zamanında Larry Page ve Sergey Brin Yahoo'ya gidip bakın biz böyle böyle bir arama algoritması geliştirdik bunu alır mısınız? dediklerinde Yahoo'nun kılı bile kıpırdamadı.
Bence büyük şirketler teknolojinin değil popülerleşmiş insanların hayatının bir parçası gibi olmuş Myspace gibi şirketlerin peşinde.

Adsız dedi ki...

Satın almanın en büyük avantajlarından biri de karşısınızdaki büyük bir rakibi eksiltmek. örneğin; Google, Youtube'u almasaydı video alanında her zaman dev gibi bir rakibi ve hiç bir zaman onun elinden alamayacağı kemikleşmiş bir pazar payı olacaktı.

Adsız dedi ki...

harika makaleler tebrikler arkadaşlar.