Pazar, Nisan 15, 2007

Gözden kaçan fırsat klasik e-ticaret

Web 2.0 girişimleri, yeni nesil internet ve buna bağlı sosyal ağlar, yaratıcı servisler derken aslında ülkemizde 2007-2010 yılları arasında inanılmaz bir büyüme yaşanacağı beklenen e-ticaret pazarını ikinci plana attığımızı hissetmeye başladım.

Klasik e-ticaret modelleri söz konusu pazarın büyük payını kapacak olmasının yanında, bir süredir gereken ilgiyi görmemektedir.
  1. Sizce ülkemizde internet dünyası klasik e-ticaret servislerine doydu mu?
  2. İstediğiniz her ürüne internet üzerinden ulaşabiliyor ve satın alabiliyor musunuz?
  3. Ülkemizdeki e-ticaret servislerinin satış öncesi ve sonrası performansları başarılı mı?
Sorduğum soruların aslında tümü bize genel çerçeveyi vermeye yetiyor.
Ülkemizde internet üzerinden alışveriş yapabileceğiniz 10 tane servis ismi verin dersem sanırım liste şu isimleri öncelikli olarak kapsayacaktır. Hepsiburada.com, ideefixe.com, kangurum.com.tr, weblebi.com, estore.com.tr...

Bunların yanında biletix.com, yemeksepeti.com, gittigidiyor.com gibi farklı alan ve modellerde çalışan e-ticaret servisleri de kesinlikle aklınıza gelecektir.

Ülkemizde e-ticaret pazarının 2007 yılı sonunda 240 milyon doları bulacağı tahmin edilmektedir ve pastadan büyük payı yukarıda adı geçen servislerin alıyor olmasının yanında, yüzlerce irili ufaklı servis de bulunmaktadır.

Ancak pazardaki oyuncu sayısı halen olması gerektiği seviyede ve farklı ürün gruplarında referans verilebilecek nitelikte değildir.

Dünyadaki e-ticaret pazarına baktığımızda, özellikle Amerika'da artık pazarın üçüncü parti servislerin oluşmasına olanak tanır bir modelde çalıştığını bile görebiliyoruz.

Neredeyse her e-ticaret servisi tarafından sunulmakta olan gelir paylaşımı modelleri sayesinde, blogların bile söz konusu servis platformları üzerinden iş modelleri geliştirdiğine şahit oluyoruz.

Örnek vermek gerekirse Mighty Goods ve Outblush.
Söz konusu iki servis de blog platformları üzerinde kurulmuş olup alışveriş tavsiyeleri vermektedir.

Sizce ülkemizde bu tarz bir servisi yayına alacak olsanız, kaç farklı e-ticaret servisinden ürün yayınlayabilirsiniz? Ya da kaç farklı ürünü e-ticaret sitelerine yönlendirebilirsiniz?

E-ticaret henüz ülkemizde olması gerektiği noktada değildir, ancak gelişimi devam etmekte olan ve önümüzdeki 2 yıl içinde büyük bir ivme ile ani bir atlama yapacak değerli bir fırsat alanıdır.

Bugün birçok popüler e-ticaret servisi satış öncesinde tüketiciye olması gerektiği kadar bilgi sağlayamamakta ve ürünlerin tedariği aşamasında da verdiği sözleri yerine getirememektedir.

Satış sonrasında ise ciddi bir garanti çelişkisi yaşanmaktadır.

Tedarik süreleri servisler üzerinde yer almakta olan uzun kuyruk grubu için belirtilen sürelerin 2 katı ve üzerinde sürmekte, ürünün arızalı çıkması durumunda tüketicinin memnuniyeti için en az 2 hafta süre gerekmektedir.
Sözünü ettiğim negatif değerleri hem kişisel tecübelerim hem de sektörü dinlemem sonucunda edindiğim izlenimlere bağlı olarak aktarıyorum.

Ürün gruplarında güçlü, tedarik zinciri doğru modellenmiş ve üçüncü parti servislere teknoloji sağlayabilen e-ticaret servislerinin söz konusu pazara hızlı ve başarılı bir giriş yapabileceğini savunurum.

Ama bu kadar idealist yaklaşmadan klasik e-ticaret boyutunda, geniş ve ya belirli bir alana odaklı ürün grupları ile de sektöre girişin gerekli ve avantajlı olduğunu belirtmek istiyorum.

E-ticaret ülkemizde fırsatların olduğu bir pazardır ve bu alanda yer almak hem internet gelişimini desteklemek, hem yeni iş alanları yaratmak hem de ekonomiyi güçlendirmek adına değerli bir yaklaşımdır.

11 yorum:

Adsız dedi ki...

zoque da güzel bir makale yazılmış ilgilenen arkadaşlara duyurulur

http://forum.zoque.net/makaleler/24474-e-ticaret-uygulamalari-icin-onemli-stratejiler/

Adsız dedi ki...

"Ülkemizde e-ticaret pazarının 2007 yılı sonunda 240 milyon doları bulacağı tahmin edilmektedir ve pastadan büyük payı yukarıda adı geçen servislerin alıyor olmasının yanında, yüzlerce irili ufaklı servis de bulunmaktadır."

Bu gibi rakamları verdiğinde kaynağını da belirtmek gerekir. Webde yazı yazmak kolay referans gösterme olanağı verir. Hem de yazının inandırıcılığını arttırır.

"Tedarik süreleri servisler üzerinde yer almakta olan uzun kuyruk grubu için belirtilen sürelerin 2 katı ve üzerinde sürmekte, ürünün arızalı çıkması durumunda tüketicinin memnuniyeti için en az 2 hafta süre gerekmektedir."

2 katı ve 2 hafta rakamlarına nereden ulaşıyorsunuz? Bu rakamlara güvenebilir miyiz?

Saygılar
Cenk

Unknown dedi ki...

kredi kartları merkezinin 2006 yılı başı itibarı ile sanal pos hesapları üzerinden geçen marketin büyüklüğü 750 milyon dolar düzeyinde. Bu miktarın üçte biri bahis, üçte biri yetişkin içerik servisleri ve geri kalan 250 milyon dolarlık kısmı ise elektronik ticaret siteleri üzerinde harcanmış. Bu noktada tabii ki günümüzde kredi kartına nazaran tüm satışların %40'ı gibi küçümsenmeyecek bir oranda faliyet gösteren eft/havale seçenekleri de eklenirse pazarın 2005 sonu itibarı ile zaten 400 milyon dolar düzeyinde bir genişliğe ulaşmış olduğu görülmekte aslında.

Bir enformasyon eksikliğimiz ya da kaynak problemimiz olduğunu düşünüyorum.

bu seneki rakamları da isterseniz ben söylemiyim siz bulun.

Hakan Emrah OLGUN
Techinox, CTO

Arda KUTSAL dedi ki...

"Ülkemizde e-ticaret pazarının 2007 yılı sonunda 240 milyon doları bulacağı tahmin edilmektedir ve pastadan büyük payı yukarıda adı geçen servislerin alıyor olmasının yanında, yüzlerce irili ufaklı servis de bulunmaktadır."
Kaynak: http://www.paradergi.com.tr/kap101,122@300.html

"Tedarik süreleri servisler üzerinde yer almakta olan uzun kuyruk grubu için belirtilen sürelerin 2 katı ve üzerinde sürmekte, ürünün arızalı çıkması durumunda tüketicinin memnuniyeti için en az 2 hafta süre gerekmektedir."

Bu konuda ise kişisel olarak bir proje araştırması için gerçekleştirdiğim e-ticaret kullanıcı anketinin verilerini kullandım. Herhangi bir online mecrada yayınlanan bir araştırma değildir.

Bu konuyu açıklamam gerekirse.

İstediğiniz ürünün servisin stoklarında bulunmaması durumunda normal teslimat süresinin en az 2 katı beklemeniz gerekiyor. Arızalı çıkması durumunda da en az 2 hafta içinde üretici firmadan geri dönüş alınabiliyor.

Elbette bu süreler servis sağlayıcı ve üreticiye göre farklılık gösterebilir.

Yorumlarınız için teşekkürler.

Adsız dedi ki...

Ben Turkiye'de e-ticaretin henuz cok primitiv noktada olduguna inaniyorum. Sadece sinirli sayida sirket var. Ornegin kangurum gibi koc grubuna ait bir platformun daha profesyonel olmasini beklersiniz. stok sorunlari, gorsel sorunlari, yanlis bilgi sorunlari vs...

e-ticaret pazarinin 240 milyon dolarlara varmasi harika. Ama servis anlayisi da gelismeli.

Adsız dedi ki...

eğer yazılım konusunda çok üstün bir meziyete sahipseniz yada arkanızda güçlü bir finansman varsa e-ticaret sizin için tabiiki fırsat balığıdır.Ancak e-ticaret sözcüğü çok geniş bir yelpazeyi ele alıyor.E-ticaret,günümüde monopolleşmiş bazı büyük firmaların elindedir.Siteye girenler için önemli olan sitenin rengi,yapısı falan filan değildir.Olayı sırf Web 2.0,wimax falan olarak düşünmek tek taraflı bakmak olur.Önemli olan ucuz fiyat,hızlı teslimat ve garantidir...Ülkemizde başarılı olan e-ticaret şirketlerine baktığımız zaman bu şirketlerin az bir kısmı az sermaye ile kurulmuş,zamanla yükselmiş şirketlerdir.Ama bakıyoruz ne zaman kurulmuşlar? 1996-2000 aralığında.Bu zaman aralığında kurulan şirketler,az sermayeye rağmen yükseldiler.Çünkü,internet o zamanlar popüler değildi ve elit bir kesmin günlük konuşmalarından ibaretti internet kelimesi.Ancak günümüzde çok farklı.

Günümüzdeki e-ticaret şirketleri hem ithalat,hemde ihracat yönü gelişmiş şirketlerdir.Kurumsallaşmışlardır.Normal şirketlerle bile fiyat rekabetine girebilmektedirler.Çok daha ucuz fiyatlar sunabilmektedirler.Mesela hepsi burada.com ? Kime ait? Aydın Doğan'a...Aydın Doğan kim? Milyar dolarlık bir işadamı.Sen kalkıp amatör bir girişimcilik ruhu ile kurduğun e-ticaret sitesini,Aydın Doğan'ın sınırsız finansman özelliğine sahip markalaşmış şirketi ile rekabet ettirebilirmisin? bence ettiremezsin.Ya bir yazlım dahisi olacaksın yada finansal kaynakların güçlü olacak.Yoksa e-ticarette başarı hayaldir.Çünkü e-ticarette batanların sayısı,başaranların sayısından milyon kat fazladır.

Emir ALP dedi ki...

e-ticaret çok da büyük bir yatırım gerektiren bir çalışma değil başlangıc aşamasında. yaklaşık üç yıl tekstilve konfeksiyon üreticilerini bu yola sokmak için epey çaba harcadım. Maalesef işletme sahiplerinin bağnazlıklarından dolayı bu işin geleceği konusunda ikna etme açısından başarılı olamadık.

Büyük sermaye sahiplerinin genelde her alanda olduğu gibi bunda da başarılı olmaları doğal.

Stok yapabilmeleri ve yüksek miktarda alım yapabilmeleri bu işte kendi yönlerinde büyük avantaj sağlıyor.

Tekstil gibi kendine özgü değerleri olan üretici işletmelerdeki geleceği görememe konusundaki basiretsizlik aynı diğer işletmelerde olduğu gibi en büyük açmaz. Hani hep dalga geçilerek söylenen "eğitim şart" lafı oldukça gerçekçi ama ben bunu "öğretim şart" diye düzeltmek isterim.

Ticaret odaları bu konuda çeşitli seminerler düzenliyor fakat katılımcıların büyük çoğunluğu için sıkıcı birlik toplantılarından öteye geçemiyorlar.

Ayrıca e-ticarette kart kullanımı konusundaki istatistiklere bkm.com.tr adresindeki raporlardan ulaşabilirsiniz.

Unknown dedi ki...

Alparslan Pazarlama Kuyumcu
http://www.alparslanpazarlama.com.tr
2005 yılında şirketimi kurdum.web sitemi hazırladım ve online satışa başladım.Bu konuda kitap yazacak kadar başımdan olaylar geçti.İlk olay siteye 1 yılda 30.000 ziyaretçi aldım.1 yılını doldurmaya 2 ay kala seo firmasına web sitemin parasını ödememe rağmen www.alparslanpazarlama.com sitesi açık arttırma yoluyla 59 dolar gitti ve arttır dediler.Şimdi com.tr aldım bu sefer de siteyi yapan firma ilave düzeneklerle para isterken vakit geçti.web siteme girişler günlük 50 civarında hayırlısı olsun daha öğreneceğimiz çok yol var.

Adsız dedi ki...

Çok güzel bir makale teşekkürler

Adsız dedi ki...

evet aşikar bir şekilde es geçilmeye başlandı e-ticaret pazarı...
"Bunların yanında biletix.com, yemeksepeti.com, gittigidiyor.com gibi farklı alan ve modellerde çalışan e-ticaret servisleri de kesinlikle aklınıza gelecektir."
dediğiniz gibi farklı bakış açılarıyla daha çok kazançlı siteler çıkabilir piyasaya...

Adsız dedi ki...

Türkiye'de e-ticaret henüz çok primitif bir düzeyde diye düşünüyorum. Hem eski tabirle "bricks and mortar" hemde online şirketlerin "hizmet anlayışının" ciddi şekilde gelişmesi gerekiyor. Hizmette sınıfta kaldığımız sürece müşterilere servis değil eziyet çektirdiğimizi farketmeliyiz.Dolayısıyla, e-ticaret için müşterisine hizmet vermeyi başarabilen şirketlerin başarılı olacağını düşünüyorum. yemeksepeti.com bunu başarabilen ender şirketlerden.